Muğla, 6-7 Eylül tarihlerinde tarihî bir buluşmaya ev sahipliği yaptı. Muğla Büyükşehir Belediyesi ve Muğla Yörük Obaları Derneği iş birliğiyle düzenlenen 16. Uluslararası Muğla Yörük Türkmen Toyu, hem coşkulu etkinlikleri hem de uluslararası katılımıyla kültürel bir şölen havasında gerçekleşti. Aynı günlerde Yatağan ilçesinde ise tarihe geçecek bir başka olay yaşandı: Dumanı hâlâ tüten bir Yörük çadırında, “Yatağan Yörük Obaları Derneği” resmen kuruldu.
Bu iki önemli gelişme, Muğla’yı ve tüm Türkiye’yi Yörük-Türkmen kültürünün kalbi haline getirdi. Yörüklerin geçmişten gelen göçebe yaşam biçimi, özgürlükçü yapısı ve doğa ile uyumlu gelenekleri, düzenlenen etkinliklerle hem yaşatıldı hem de gelecek kuşaklara aktarıldı.
Uluslararası Toy’da Kültürel Zenginlik Buluştu
Menteşe’nin Düzeyn Yaylası’nda düzenlenen 16. Uluslararası Muğla Yörük Türkmen Toyu, yüzlerce yıllık bir geleneği günümüze taşıdı. Toy, ilk gününde “Kopuzdan Saza Göçer Kültürde Müzik” konulu panelle başladı. Katılımcılar, Azerbaycan halk dansları, Moldova oyunları, Yörük kültür atölyeleri ve geleneksel Yörük ateşi eşliğinde kültür dolu saatler geçirdi.
Toyun ikinci gününde ise yerel sanatçılar sahne aldı, Kazakistan halk dansları ve zeybek gösterileri izleyenleri büyüledi. Etkinlik, Mustafa Özcan konseriyle muhteşem bir kapanış yaptı.
Uluslararası boyutta gerçekleşen toyda, Azerbaycan, Moldova, Bulgaristan ve Kazakistan’dan gelen temsilciler de yer aldı. Azerbaycan Kültür Ateşesi Samir Abbasov, Moldova Büyükelçisi Oleg Serebria ve Bulgaristan Büyükelçisi Anguel Tcholakov’un etkinliğe katılımı, toyun evrensel bir nitelik kazandığını gösterdi.
Aras: “Kültürümüzü Yaşatmak Milli Görevimizdir”
Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı ve Kıyı Ege Belediyeler Birliği Başkanı Ahmet Aras, toyda yaptığı konuşmada birlik ve beraberlik vurgusu yaparak şu ifadeleri kullandı:
“Kültür, milletleri geleceğe taşıyan en önemli değerdir. Bizler, binlerce yıllık bir tarihin mirasçılarıyız. Yörükler, Türkmenler bir olmazsa Cumhuriyet ayakta kalamaz. Geleceğimiz birdir, kaderimiz ortaktır.”
Türkmen Geleneği: Özgürlük, Doğa ve Dayanışma
Menteşe Belediye Başkanı Gonca Köksal, konuşmasında Türkmen kültürünün üç temel felsefi değere dayandığını belirtti:
“Özgürlük, doğayla uyum ve dayanışma… Bu üç ilke, yüzyıllardır Yörük yaşamını ayakta tutan esaslardır. Bugünlerde, bu değerlere her zamankinden daha çok ihtiyacımız var.”
Muğla Vali Yardımcısı Hüseyin Karameşe ise “Yörüklük, bağımsızlık ve özgürlüğün sembolüdür,” diyerek toyun taşıdığı milli ve manevi öneme dikkat çekti.
Toyda Gagavuz Türkleri de Yer Aldı
Moldova Cumhuriyeti Büyükelçisi Oleg Serebria, Gagavuz Türkleri adına toyda yer almaktan duydukları memnuniyeti şu sözlerle dile getirdi:
“Bu birliktelik, sadece kültürel bir buluşma değil, aynı zamanda ortak köklerimizin güçlenmesi açısından çok önemli.”
Kıl Çadırda Tarih Yazıldı: Yatağan Yörük Obaları Derneği Kuruldu
Toy coşkusu sürerken Yatağan’da da kültürel açıdan anlamlı bir olay yaşandı. Halen keçi ve koyun çobanlığı yapan, ailesiyle birlikte göçer yaşam süren Bekir Sürücü, Yatağan Yörük Obaları Derneği’nin kurucu başkanı oldu. Dernek, Muğla ilinde yaz-kış Kıl Çadırda kurulan ilk ve tek resmi Yörük derneği olma özelliğini taşıyor.
Sürücü ailesinin çadırında gerçekleşen dernek tanıtım törenine, Anadolu Yörük Türkmen Federasyonu Başkanı Ramazan Kıvrak, Toroslar Yörük Türkmen Federasyonu Başkanı İsmail Uzunoğlu, Bodrum, Fethiye, Dalaman, Milas gibi çevre ilçelerden Yörük dernekleri başkanları ve çok sayıda misafir katıldı.
Sürücü: “Çadırın Dumanı Sivil Toplumla da Tütüyor”
Dernek başkanı Bekir Sürücü, konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
“Atalarımızdan miras kalan bu yaşamı sürdürüyoruz. Kıl çadırımızda keçi ve koyun yetiştirerek geçimimizi sağlıyoruz. Kurduğumuz dernekle, çadırın dumanının sadece sobadan değil, kültürümüzü yaşatma azmimizden tütmesini istedik. Yatağan halen Yörük yaşamının canlı şekilde sürdüğü nadir ilçelerdendir.”
Sürücü, dernek kuruluşunun ardından Yatağan Kaymakamı Turgay İlhan ve Belediye Başkanı Mesut Günay’ı ziyaret ederek desteklerinden dolayı teşekkür etti.
Kıvrak: “Yörük Kültürü Dalga Dalga Yayılıyor”
Anadolu Yörük Türkmen Federasyonu Başkanı Ramazan Kıvrak ise açılışta yaptığı konuşmada büyük bir memnuniyetle şunları dile getirdi:
“Yıllardır dağ, bayır, yayla demeden çalışıyoruz. Bu kültür yaşasın, büyüsün diye uğraşıyoruz. Yatağan’daki bu girişim, köklerimize sahip çıkmanın somut bir örneğidir. Bugün Bekir Başkan ve ailesinin yaktığı bu kültür ateşi, tüm Türkiye’ye ilham verecek.”
Uzunoğlu: “Yörük Dernekleriyle Daha Güçlüyüz”
Toroslar Yörük Türkmen Federasyonu Başkanı İsmail Uzunoğlu da dernekleşmenin önemine dikkat çekti:
“Fethiye’deki Yörük çadırı müzemizden bugüne kadar sayısız etkinlikte yer aldık. Şimdi bu dernek, Muğla’da kültürün yaşayan kalbi oldu. Hep birlikte daha büyük işler başaracağız.”
Kültürel Bağ Güçleniyor: Geçmişten Geleceğe Miras
Yörük Toyu ve Yatağan’daki dernek kuruluşu, yalnızca geleneksel bir yaşam biçiminin değil; aynı zamanda bir milletin öz değerlerinin, dayanışma ruhunun ve tarih bilincinin yeniden canlandırılması açısından büyük önem taşıyor.
Bu iki olay, sadece Yörükler için değil, Türkiye’nin dört bir yanında kültürüne sahip çıkmak isteyen herkes için ilham kaynağı olmayı başardı.
Yörük Kültürü İçin Ortak Hedef: Yaşatmak ve Geleceğe Aktarmak
Muğla Yörük Obaları Derneği Başkanı Orhan Akcan’ın sözleri, bu hedefi en iyi özetleyen ifadeler oldu:
“Her yıl daha da büyüyerek uluslararası boyutlara gelen toyumuzla yörük kültürünün konar göçer hayatını, değerlerini ve nice kültürel birikimlerimizi unutturmamak için çalışıyoruz. Geleceğe aktarmak bizim boynumuzun borcudur.”
Birlikte Güçlüyüz
Muğla’da yaşanan bu iki büyük gelişme—uluslararası çapta düzenlenen Yörük Toyu ve bir kıl çadırda kurulan resmi Yörük derneği—gösteriyor ki: Kültür, yalnızca geçmişin mirası değil, geleceğin teminatıdır. Yörükler bu kültürü yaşatarak, sadece geleneklerini değil, Türkiye’nin köklerini ve birliğini de yaşatıyor.
Ne mutlu Türk’üm diyene!